Türkiye’de kaç erkek iki eliyle barfix çekebilecek kadar formdadır?
Daha ileri gidelim: Türkiye’de kaç erkek tek eliyle barfix çekebilir?
Ve daha da ileri: Türkiye’de kaç erkek tek parmağıyla barfix çekebilir?
İsterseniz bu bahsettiğimiz ortalama insanın gücünü bir de yetişkin bir gorille kıyaslayalım.
Bundan 5 yıl önce Orlando Hayvanat Bahçesi'nde yetişkin bir goril kapatıldığı yerden kaçtı. Nasıl mı? Sanırım okuyunca şaşıracaksınız 🙂
Gorilin kaldığı yer üstü açık fakat dört tarafı yüksek duvarla çevrili bir bölümdü ve hayvanat bahçesine gelen ziyaretçiler bu yerin üstünden aşağıdaki gorilleri izleyebiliyordu. Peki goril nasıl kaçtı?
Normal bir şekilde duvarı tırmanıp dışarı çıktı. Bu bir goril için çok mu kolay dersiniz? Ama unutmayın ki duvar hayvanları içeride tutmak için tasarlanmıştı. Zemini dümdüz ve çok kaygandı. Yani gorilin tutunup tırmanabileceği hiçbir şey yoktu.
Ama bu duvarda gorilin keşfettiği ufak bir defo vardı. İşaret parmağının ilk eklemini sokabileceği büyüklükte küçük bir çatlak. Ve goril bunu kullanarak sadece tek parmağının bir tek eklemiyle 200 kiloluk bütün vücut ağırlığını kaldırıp, tırmanarak duvardan kaçtı.
Goriller, şempanzeler ve orangutanlar insanlardan çok çok çok daha kuvvetliler. 1924′de ABD’de Bronx Hayvanat Bahçesi’nde dinamometre kullanılarak yapılan bir deneyde 74 kiloluk bir erkek şempanzenin itme kuvvetinin 384 kilo olduğu tespit edildi. Aynı deneyde 74 kiloluk bir erkek atletin itme gücü sadece 95 kiloydu. Daha da korkutucu olan sadece 61 kiloluk dişi bir şempanzenin 572 kilo itme gücüne sahip olmasıydı.
Ortalama bir goril 8 santim çapında bir çelik çubuğu kolaylıkla bükebilir. Bilim adamları 200 kiloluk bir erkek gümüşsırtlı gorilin yaklaşık 20 erkek gücünde olduğunu tahmin ediyor. 200 kiloluk yetişkin bir goril 2,5 tonluk halteri kaldırabilir.
Orangutanlar da korkunç güçlü hayvanlardır. Öylesine güçlüdürler ki 80 kiloluk vücutlarıyla, tonlarca ağırlıktaki timsahları çıplak elle öldürebilirler! Evet yanlış okumadınız! Bir keresinde Seattle Hayvanat Bahçesi'nde orangutanların kapatıldığı yerin önüne dev bir ağaç düşmüştü. 8 işçi ne kadar yüklenseler de ağacı yerinden bile oynatamadılar. Ve birkaç dakika sonra orangutanlardan birinin gelip sanki hiç ağırlığı yokmuş gibi ağacı alıp yerinden kaldırdığına şahit oldular!
Onların bizden çok daha kuvvetli olmasında kas yapısının daha da önemlisi tendon yapısının çok hafif farklı olmasının etkisi var. Ama asıl sebep çok farklı. Asıl neden sinir sistemi.
Kas fiberleri ve beyin arasındaki bağlantıyı motor nöronlar sağlıyor. İnsanlarda motor nöronların sayısı çok daha fazla ve böylece kaslarımızı çok daha iyi kontrol edebiliyoruz ve örneğin ipliği iğneden geçirmek gibi çok ince işleri yapabiliyoruz. Bu sayede istediğimiz an, ince bir iş için çok çok az sayıda kas fiberini harekete geçirebiliyoruz. Ama bunun bedeli de kaslarımızın fazla kuvvet üretememesi oluyor. Primatlarda motor nöron sayısı çok az olduğu için her nöron çok büyük miktarda fiberi harekete geçiriyor.
İnsanın omurgasındaki “gri madde” primatlara göre çok daha fazla ve gri madde çok sayıda motor nörona ev sahipliği yapıyor.
İnsanlar da iyi bir antrenman sistemiyle hiç kaslarını arttırmadan kuvvetlerini çok büyük oranda arttırabilir. Tamamen motor nöronlarını eğiterek. Bu çalışma sistemini bulan SSCB’li bilim adamlarının çalıştırdığı Doğu Bloğu ülkelerinin atletleri 90 öncesine kadar olimpiyatlarda kuvvet sporlarında altın madalyaları kimseye kaptırmamıştı.
Kas fiberleri nöronlar tarafından kasılıyor ve her nörona belli sayıda fiber bağlı. Nöron ve ona bağlı fiberlere motor ünite deniyor. Ağırlık altına girdiğiniz an beyniniz nöronlara sinyal yolluyor ve belli bir kısmı harekete geçiyor. Normalde motor ünitelerin ufak bir kısmını kullanıyoruz.. Oysa tamamen kuvvete dayalı bir programla harekete geçen motor ünitenin sayısını arttırabilir ve böylece kas yapmadan kuvvet kazanabiliriz.
Normalde vücut geliştirme çalışması orta ağırlık ve orta sayıda tekrarla (6-12) yapılır. Bu çalışma kasları büyütse de sinir sistemini fazla geliştirmez. Düşük tekrar (1-3) ve yüksek ağırlıkla yapılan çalışmalar ise, tam aksine, sinir sistemini güçlendirir ama kas yapmaz. Haltercilerin incecik gözükmelerine rağmen korkunç güçlü olmalarının sırrı da budur.
Ben bukadar düşünmezdim